Bursasporrr

27.11.2008 12:02:01

Bursaspor camiasının ve kongre üyelerinin sesi Bursasporum.com olarak biz diyoruz ki;
Stadyum konusu elbette ki önemlidir fakat Bursaspor’un Sayın Bakan Faruk Çelik'in desteği ile toplanan 7 milyon YTL, Yönetici bağışları olarak açıklanan ve hatta basına bu konuda makbuz gösterilen 3,5 milyon YTL, Sumulikovski’den gelen 1 milyon YTL, F.Serkan KURTULUŞ'un bonservisi olarak hesaplanan 2,5 milyon YTL , Digiturkten gelen ortalama 6 milyon YTL gibi bedellerin üstüne ,reklam, kombine, bilet saha içi ve dışı reklam gelirleri, katlı otopark, 'İddiaa' gibi gelirlerin gerçekleştiği bir ortamda son derece başarısız transferler ve bundan dolayı uçup giden milyon YTL'ler, kaçan futbolcular ve gerçekleşmeyen ileriye yönelik projeler, yatırımlar, kurumsal gelişmeler gibi Bursaspor'un geleceğini ilgilendiren konuların görüşülmesi ve hatta gerekirse bu konuda bir komisyon kurulmasını daha doğru olacağını ön görüyoruz.

Unutulmamalı ki Bursasporum.com BAĞIMSIZ taraftar platformudur !

Bursasporum.com için öncelikli olan Bursaspor’un çıkarlarıdır! Bursasporum.com hiçbir dönem biat edebiyatı yapmamaktadır, yapanların da mesnetsiz göndermelerini kaale almamaktadır.

Tecrübeli futbolcusu Bekir Ozan Has, hafta sonu Antalyaspor ile yapacakları maçı kazanarak çıkışa geçmek istediklerini söyledi.

Bekir, Özlüce Tesisleri`nde düzenlediği basın toplantısında, 6 haftadır maç kazanamadıklarını, bunda ilk 6 haftada aldıkları 5 galibiyetin verdiği rehavetin önemli rol oynadığı düşüncesinde olduklarını kaydetti.

Antalyaspor`un son haftalarda iyi bir çıkış yakaladığını dile getiren Bekir, ``Takım arkadaşlarımızla durum değerlendirmesi yaptık. Her maçta bizi koşulsuz destekleyen taraftarlarımıza borçlu olduğumuzu düşünüyoruz. Antalyaspor maçını kazanarak çıkışa geçmek istiyoruz`` dedi.

Tecrübeli futbolcu, ``Tedavi için ülkelerine giden oyuncular geri gelmedi. Bunun takıma etkisi nedir?`` sorusuna, ``Gidenlerin yerine forma giyen oyuncular var. Ellerinden geldiğince katkıda bulunuyorlar. Giden oyuncular hakkında bilgim yok, konuşmak yanlış olur`` yanıtını verdi.

``Sakatlık geçirdin, daha sonra da babanı yitirdin. Bu sende psikolojik anlamda sıkıntı yarattı mı?`` yönündeki soruyu Bekir, ``Uzun bir sakatlığın ardından takımla çalışmalar başladım. Babamın vefatı beni etkiledi. Bu duruma alışmalıyız. Bizler profesyonel kişileriz. Beşiktaş maçında bunu aklıma getirmeden mücadele ettim. Denizlispor maçında biraz etkilendiğimi anladım`` diye yanıtladı.

Bekir, teknik direktörlüğe Güvenç Kurtar`ın getirilmesinin ardından takımdaki havanın değişip değişmediği yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi: ``Güvenç hocamızın oyunculara yaklaşımı iyi. Daha iyi işler yapmamız için gayret ediyor. Denizlispor maçında 2-0 yenilgiden 3-2 öne geçtik. Skorun korunması düşüncesine girdiğimize inanıyorum. Yenilgi bu yüzden geldi diyebilirim. Bu, bize ilerisi için ders oldu. Antalyaspor maçında daha dikkatli oynayarak, hataları en aza indirerek mücadele edeceğiz.`

Kaptan Yusuf Şimşek, Bursa Fan Club tarafından düzenlenen ayın futbolcusu ödülünün bu ayki sahibi oldu

Bursa Fan Club tarafından düzenlenen ayın futbolcusu organizasyonun bu ayki ödülüne Bursaspor kaptanı Yusuf Şimşek layık görüldü. Almira Otel’de düzenlenen geceye Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Hikmet Şahin, Emniyet Müdürü Tahsin Demir ve Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Er’in yanı sıra Bursaspor 2.Başkanı Osman Çelik, Basın Sözcüsü Mehmet Çavuşoğlu ve İdari Asbaşkan Recep Bölükbaşı da katıldı. Ayın futbolcusu seçilen Yusuf Şimşek’e ödülünü Bursa Fan Club Başkanı Ali Ademoğlu verirken, kaptan da imzalı formasını Ademoğlu’na takdim etti. Gece, Coşkun Sabah’ın konseri ile sona erdi.

ben bir bursasporluyum çok fanatik olmasamda yinede maçlara düşkünüm ve bursasporun bu sene çok önemli başarılara imza atacağın düşünüyorum.kupa olmasada geçen seneye oranla takımımı oldukça iyi durumda.

slm bence bursaspor bu sene en başarılı senelerinden birini yaşıyor.ilk zamanlar ligdeki durumumuz daha iyidi fakat şu anda çok fena sayılmaz birde şöyle bir durum var ki fenerbahçeye baktığımızda ligdeki ilk zamanlar ve şimdide istediği başarıya ulaşamadığını görüyoruz.ve fenerbahçe ligdeki (bazı gazetecilerin tabiriyle)3 büyükten biri.ona rağmen bursaspor ondan daha iyi mevkilerdeydi.takımımıza başarılar dilerim

ben buse tam bi bursaspor fanatiğiyim geçen sene bizi bursaspor üzsede iyişallah bu sene sevindirecek....

Bekir, Özlüce Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, 6 haftadır maç kazanamadıklarını, bunda ilk 6 haftada aldıkları 5 galibiyetin verdiği rehavetin önemli rol oynadığı düşüncesinde olduklarını kaydetti.

Antalyaspor'un son haftalarda iyi bir çıkış yakaladığını dile getiren Bekir, ''Takım arkadaşlarımızla durum değerlendirmesi yaptık. Her maçta bizi koşulsuz destekleyen taraftarlarımıza borçlu olduğumuzu düşünüyoruz. Antalyaspor maçını kazanarak çıkışa geçmek istiyoruz'' dedi.

Tecrübeli futbolcu, ''Tedavi için ülkelerine giden oyuncular geri gelmedi. Bunun takıma etkisi nedir?'' sorusuna, ''Gidenlerin yerine forma giyen oyuncular var. Ellerinden geldiğince katkıda bulunuyorlar. Giden oyuncular hakkında bilgim yok, konuşmak yanlış olur'' yanıtını verdi.

''Sakatlık geçirdin, daha sonra da babanı yitirdin. Bu sende psikolojik anlamda sıkıntı yarattı mı?'' yönündeki soruyu Bekir, ''Uzun bir sakatlığın ardından takımla çalışmalar başladım. Babamın vefatı beni etkiledi. Bu duruma alışmalıyız. Bizler profesyonel kişileriz. Beşiktaş maçında bunu aklıma getirmeden mücadele ettim. Denizlispor maçında biraz etkilendiğimi anladım'' diye yanıtladı.

Bekir, teknik direktörlüğe Güvenç Kurtar'ın getirilmesinin ardından takımdaki havanın değişip değişmediği yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi:
''Güvenç hocamızın oyunculara yaklaşımı iyi. Daha iyi işler yapmamız için gayret ediyor. Denizlispor maçında 2-0 yenilgiden 3-2 öne geçtik. Skorun korunması düşüncesine girdiğimize inanıyorum. Yenilgi bu yüzden geldi diyebilirim. Bu, bize ilerisi için ders oldu. Antalyaspor maçında daha dikkatli oynayarak, hataları en aza indirerek mücadele edeceğiz.''

İDMAN
Güvenç Kurtar gözetiminde yapılan ve yaklaşık 1,5 saat süren antrenmanda yeşil-beyazlı futbolcular, ısınma koşularının ardından dar alanda çabukluk, pas-pres çalışması yaptı.

Taktik ağırlıklı çift kale maç yapılan antrenmanın son bölümünde Güvenç Kurtar, sık sık oyunu durdurarak oyuncularına az hata yapmaları konusunda uyarılarda bulundu.

Antrenmana tedavisi süren ve havuzda çalışan Yusuf Şimşek katılmadı. Serdar Aziz, doktor Uğur Köksal nezaretinde koşarken, Marcelinho yürüyüş yaptı.

ok tmm

Bursaspor' da doğru düzgün forma bile giymeyen Marcelinho' nun sakatlığı düşündürüyor !



Bursaspor’da sakatlığı süren Brezilyalı oyuncu Marcelinho’nun Antalyaspor’a karşı oynayıp oynayamayacağı maç gününde belli olacak. Belindeki sakatlığı nedeniyle 2 gün havuzda çalışan, dünkü idmanda ise yürüyüş yapan Sambacının durumu karşılaşma saatinde netlik kazanacak.

Pazar günkü mücadeleyi taraftarın da desteğiyle kazanacaklarını belirten gözde futbolcu, "Bundan sonra Denizli’deki gibi bir şok yaşamayacağız" dedi.

GALİBİYETİ ÇOK ÖZLEDİK
Bursaspor’un gözde savunma oyuncularından Bekir Ozan Has, Antalyaspor’u yenerek galibiyet hasretine son vereceklerini söyledi. Takımın üzerinde, 6 haftadır galibiyet alamamanın verdiği bir sıkıntı olduğunu belirten Bekir Ozan, “Antalya maçı çok zor olacak. Rakibin 4 haftalık çıkışı var. Ama biz seyircimizin de desteğiyle 6 haftalık galibiyet hasretine son vermek istiyoruz. İnşallah taraftarımızla birlikte bu hafta 3 puan alacağız” dedi.

NEDENİNİ BİR BİLSEK
Takımın son haftalarda yaşadığı düşüşün nedenini kendilerini de bulamadığını belirten Bekir Ozan şöyle devam etti: “Düşüşün nedenini bulsak çözeceğiz. Benim düşüncem, ilk 6 haftada 5 galibiyetin verdiği rahatlık oldu takımda. Futbolcular olarak daha önce de aramızda bu durumu konuştuk. Bu haftada toplanda konuştuk. Ne yapıp edip Antalya’yı buradan eli boş göndereceğiz. Bunu da yapacak kapasitedeyiz.”

SIKINTI OLMADI
Bekir Ozan, yabancı oyuncuların ayrılmasının takımda sıkıntı yapıp yapmadığının sorulması üzerine, “Sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Leandro ile Kirita sonuçta gittiler ve gelmediler. Onların yerine oynayanlar ellerinden gelen mücadeleyi gösteriyorlar. İnşallah daha iyi olacağız. Bu oyucuların geleceğiyle ilgili bir bilgilimiz yok” yanıtını verdi.

GÜVENÇ HOCA BAŞARIR
Sakatlıktan tamamen kurtulduğunu da belirten Bekir Ozan, “Denizli maçında üzerimde ürkeklik vardı. Bunu hissettim. Kısa sürede eskiye dönüş olacak” derken, Güvenç Kurtar ile ilgili soruya ise şöyle cevap verdi: “Güvenç Hoca çok iyi insan. Çok iyi antrenör. Futbolcuya yaklaşımı çok iyi. Sahaya çıktığımızda en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Başarılı olacağına inanıyorum.”

GEREKLİ DERSİ ÇIKARDIK
Denizlispor maçında 2-0’lık yenilgiden 3-2’yi yakalayıp sahadan mağlubiyetle ayrılmasıyla ilgili olarak ise Bekir Ozan Has şöyle konuştu: “Maçtan sonrada söyledik. Bizim için tam bir şok oldu. 2-0 geriye düşüp, sonra 3-2 öne geçtik. Belki skoru koruma rehavetine kapılıp geriye çekildik. Bu da bize çok pahalıya mal oldu. Sanım bu mağlubiyetten ders çıkardık. Bundan sonra geriden geldiğimiz ve öne geçtiğimiz maçı kolay kolay bırakmayız.”

ALIŞMAM GEREKİYOR
Bekir Ozan son olarak, babasının vefatının ardından yaşadığı duyguların sorulması üzerine, “Psikolojik durumum çok iyi değil ama sonuçta alışmam gerekiyor. Babamın vefatından sonraki hafta sonu Beşiktaş maçına çıktım. Bu mücadelede hiçbir şekilde aklıma getirmemeye çalıştım. Beşiktaş maçında başardım ama Denizli’de galiba üzerimde bunun etkisi de vardı. Yaşadığım bu moral bozukluğunu yavaş yavaş üzerimden atıyorum” diye konuştu.

Kurtar " Her iki takım açısından da önemli bir maç"
Teknik Direktörümüz Güvenç Kurtar Antalyaspor maçından taraftarların desteği ile 3 puan alacak taraf olmak istediklerini açıkladı.

Kurtar "Antalyaspor maçına iyi hazırlanıyoruz. Yusuf, birkaç hafta daha oynayamayacak. Bu maç her iki takım açısından da çok önemli. Antalyaspor iyi bir takım. Son günlerde başarılı sonuçlar alıyorlar. Umarım, kendi sahamızda seyircimizinde desteğiyle 3 puan alırız. Bu maçı alırsak ilk 5 için önemli bir hedefe doğru ilerleyeceğiz" diye konuştu.

Geldiği günden bu yana takımda sakat futbolcularla mücadele ettiklerini ifade eden Kurtar, "Psikolojik olarak son maçlarda alınan sonuçlar futbolcuları etkiledi. Sakatlıklar devam ediyor. Ama artık bahanemiz yok. Elimizdeki kadroyla sahaya çıkıp elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu.

Kurtar, tesislerin rüzgardan çok etkilendiğini belirterek, "Esen rüzgar çalışmalarımızı olumsuz yönde etkiliyor. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin imdadımıza yetişti ve tesislere rüzgar paneli yaptırma sözü verdi. En kısa zamanda panellerin takılması yönünde Başkan Şahin`in talimat verdiğini öğrendik. Kendisine desteğinden dolayı çok teşekkür ediyorum" diye kaydetti.

Maxim Romashenko
31 Temmuz 1976 yılında Rusya`nın Pavlograd kentinde doğan Maxim Romaschenko ülkemize yabancı olmayan bir futbolcu. Türkiye`de daha öce 2000-01, 2001-02 ve 2002-03 sezonlarında Güneydoğu temsilcisi Gaziantepspor, 2003-2004 sezonunda ise Trabzonspor`da forma giydi.

Güçlü fiziğinin yanı sıra raket gibi bir sol ayağa sahip olan Maxim, tam bir duran top ustası.

Futbol ilgin ne zaman başladı ve kariyerin boyunca hangi takımlarda forma giydin ?

Annem ile babam müzisyenlerdi. Babam kardeşimle benim bir sporla uğraşmamı çok istiyordu. Beni boks öğrenebileceğim bir spor kulübüne götürdü ancak ben vurdulu kırdılı bir spor`dan hoşlanmadım. Daha sonra Jimnastik kulübüne götürdü ama onu da çok sevmedim. Buz hokeyi kurslarına yolladı ama ben futboldan başka bir spor yapmayı sevmiyordum. Daha sonra babam futbol oynamama destek oldu. Spor hayatım bu şekilde başladı diyebilirim. Profesyonel imzayı 1992`de Ukrayna`nın Dimipro takımında attım. O zaman 16 yaşındaydım. 2 sezon Dimipro`da oynadıktan sonra Ukrayna 2.lig ekiplerinden Alekslandria takımına transfer oldum. Bir sezon burada futbol oynadıktan sonra 1995`te Shinnik Bobrisk takımıyla anlaştım. Burada yarım sezon geçirdikten sonra Beyaz Rusya Takımdan MPCK takımına transfer oldum. Bu takımda 1.5 sezon forma giydim ve şampiyonluk yaşadım. 1997-1998 sezonunda Dinamo Moskova`ya transfer oldum. 2000 sezonuna kadar Moskova`da futbol yaşantımı sürdürdüm. Daha sonra Türkiye`den Gaziantepspor`a transfer oldum. 3 sezon Antep`te oynadıktan sonra Trabzonspor`a transferim gerçekleşti. Trabzonspor`da Tükiye Kupasını kazanma başarısını gösterdik. Trabzonspor`un antrenörü o zaman Ziya Doğan`dı ve beni takımda düşünmediğini söyledi ve tekrar Dinamo Moskova`ya transfer oldum. 2 Sezon Dinamo`da oynadıktan sonra 2006-2007 sezonunda bir başka Moskova takımı olan Torperdo`da oynadım. Bu sezon başında da profesyonel olduğum Dimipro takımında forma giydim.

Ailende başka futbolcu var mı ?

Kardeşim`de futbolcuydu. Dimipro takımında beraber forma giydik. Şimdi Spartak Moskova takımının PAF takımı antrenörlüğünü yapıyor.

Tekrar`dan Türkiye`ye dönmeyi düşünüyor muydun ?

Hayatta her şeye hazırlıklı olmalısınız. Ben buna çok inanıyorum. Her şey kısmet. Neyin ne olacağını bilemezsiniz. Samet hoca beni telefonla aradı. Güzel bir teklifte bulundu. Bende hiç düşünmeden kabul ettim.

Aileni Türkiye`ye getirmeyi düşünüyor musun ?

Kesinlikle düşünüyorum. En kısa sürede onları yanımda görmek istiyorum. Bir oğlum ve bir kızım var. Oğlumun adı Türk ismi Murat`a benzer Marat, kızımın ismi ise Aleksandra. Eşim Victoria ile hemen hemen hergün telefon ile görüşüyorum. Aile özlemi çektiğimi söyleyebilirim.

Türk futbolu ile Rus futbolu arasındaki farklar neler ?

Rusya liginde takımlar daha çok pas yapıyorlar. Sabırlı bir şekilde pas yaparak hücuma kalkıyorlar. Türkiye`de ise takımlar hemen atağa kalkmak istedikleri için rakip alana uzun toplar gönderiyorlar. Türkiye`de çok teknik oyuncularda var. Ancak günümüz futbolu daha çok mücadeleye dayalı bir görünüme büründü.

Bursa kentini ve Bursaspor`u nasıl buldun? İkinci yarıda taraftarlar nasıl bir Bursaspor izleyecek ?

Henüz Bursa`yı gezme şansım olmadı.Bursaspor çok profesyonel bir kulüp. Mükemmel bir tesisi ve kaliteli oyuncular var.Ligde konum itibariyle kötü durumda ancak ilerleyen haftalarda yukarılara tırmanacağına inanıyorum. İyi futbol oynuyoruz. Çok pozisyona girebilen bir ekibiz. Takımın önemli oyuncuları uzun süren sakatlıklar yaşamış. Yavaş yavaş aramıza katılıyorlar. Benim gibi takıma yeni katılan oyuncularda var. Ben ikinci yarıda Bursaspor`un ilk yarıya oranla daha iyi olacağını düşünüyorum. Taraftarların takımı içeride ve dışarıda yalnız bırakmadığını biliyorum. Bizlerde onların desteğine layık olmak için tüm gücümüzle savaşacağız.

Takımda ki arkadaşlığı nasıl buldun ?

Daha önce Volkan Bekiroğlu ile Trabzonspor ve Gaziantepspor`da beraber forma giymiştim.

Takımdaki arkadaşlık gerçekten çok güzel. Beni hemen aralarına aldılar. Yakından ilgilendiler. Türkçeyi çok iyi olmasa da konuşabiliyorum. En azından diğer yabancı oyuncularımız gibi dil sorunu çekmediğimi söyleyebilirim.

Sol kanat dışında başka mevkilerde forma giydin mi ? Hiç penaltı atışı kaçırdın mı ?

Geçtiğimiz sezon Torpedo Moskova takımında ikili forvetin arkasında oynadım. 34 maçta 14 gol attım. Milli takımda ise şuana kadar 20 golüm var. Penaltı atışı kaçırdım. Gaziantepspor`da forma giyerken Beşiktaş`a karşı penaltı atışını gole çeviremedim. Maç 1-1 devam ederken ismini hatırlayamadığım Beşiktaş`ın yabancı kalecisi golü engellemesini başardı. Maçta 1-1 sona erdi.

En beğendiğin Türk ve yabancı futbolcu hangileri ?

Sol ayaklı oyunculardan Hagi ve Rivaldo, Türkiye`den ise Emre`yi söyleyebilirim.

Kariyerinde en başarılı olduğun dönem hangisiydi ?

Beyaz Rusya`da MPCK takımı ile şampiyon olduğumda genç bir oyuncuydum. Genç bir oyuncu olarak şampiyon kadroda olmak benim için büyük bir başarıydı. Daha sonra yükselen bir grafik çizdim. Trabzonspor`a kadar uzanan bir kariyerim oldu. Trabzonspor`da da lig 2.liği ve Türkiye Kupasını kazanmıştık.

Trabzonspor`dan neden ayrıldın ?

Trabzonspor`un o dönem hocası Ziya Doğan`dı. Beni kadrosunda düşünmediğini söyledi ve yollarımız ayrıldı. Açıkçası çok üzülmüştüm. Ama hayat devam ediyordu. Daha sonra eşimle birlikte tatil için Trabzon`a gelmiştim. Kaldığımız otelde Ziya Doğan ile karşılaştım. Birbirimizin hal- hatırını sorduktan sonra bana tekrar Trabzonspor`a gelmem için teklifte bulunmuştu. Ancak daha sonra görevinden ayrıldı ve transferim gerçekleşmedi.

Futbolunda eksik gördüğün özelliğin var mı?

Ofansif oyun oynadığım zaman defansa gelip yardım etmediğimi söylerler. Eleştiriler tabiî ki olacak. Ama ben en iyi performansı hücum oynarken gösterebiliyorum. Benim oyun özelliğim bu. Birde sağ ayağım zayıf diyebilirim.

Boş zamanlarında neler yapıyorsun? Sevdiğin spor dalları hangileri?

Futbolcular genellikle bildiğiniz gibi kamplarda oluyorlar. Boş vakitlerimi ailemin yanında geçirmekten mutluluk duyuyorum. Maç biter bitmez soluğu evde alırım. Buz hokeyi, basketbol ve hentbolu izlemeyi seviyorum. Zaman zaman basketbol oynarım.

Kaç yıl daha futbol oynamayı düşünüyorsun? Futbolu bıraktıktan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?

Vücudum beni taşıdığı yere kadar oynayabilirim. Ama yarın ne olur bilemeyiz. Tip olarak genç gösteriyorum hala 25 yaşında gösterdiğimi söylerler.

Futbolu bıraktıktan sonra ne yapacağıma henüz bir karar vermedim. Antrenörlük mü yaparım yoksa futbolun dışında mı olurum bilmiyorum. Ama oğlumda futbol oynuyor. Ona yardımcı olmak istiyorum.

Yusuf Şimşek
Türk futboluna özel yetenekleriyle keyif katan ustalardan birisi o. Uzun süredir Bursaspor`un transfer gündeminde yer alan Yusuf Şimşek sonunda yeşil beyazlı formayı giyecek. Özel yaşamındaki iniş-çıkışlar nedeniyle Fenerbahçe`de ayağına gelen fırsatı tepse de, Denizlispor`da ikinci baharını yaşayan Yusuf`un amacı futbolu Bursaspor`da bırakmak. Performansındaki yükselişini, evlenip çoluk-çocuk sahibi olmasının yanında sahada serbest bırakılmasına ve yeteneklerini sergileme fırsatı bulmasına bağlıyor.

Futbol hayatın oldukça iniş çıkışlı. Formasını giydiğin takımları kısaca anlatır mısın?

15 yaşında Antalya`nın Demre ilçesinde amatör kümede futbola başladım. 17 yaşında Kemerspor`a geldim. 19 yaşında profesyonel oldum. Bir yıl daha Kemerspor`da oynayıp, Denizlispor`a geçtim. 4 sezon da Denizlispor forması giyip, Fenerbahçe`ye transfer oldum. İyi ya da kötü 3.5 yıl kadar Fenerbahçe`ye hizmet ettim. Fenerbahçe`den de yarım dönem Gaziantepspor`a kiralık gittim. Sezon sonu geri dönüp tekrar Ankaraspor`a kiralık verildim. Ankaraspor`dan da ayrılmak durumunda kalıp Akçaabat Sebatspor`a geçtim. Diğer takımlarda kiralıktım ancak Fenerbahçe, Akçaabat Sebatspor`a bonservisimle vermiş beni. Bunu sezon sonunda öğrendim. Bonservisimi alıp tekrar Denizlispor`a geçtim. Üç sezon daha Denizlispor forması giydim.

Bursaspor`u tercih etmendeki asıl sebep nedir?
Bir çok teklif almama rağmen ben Bursaspor`u tercih ettim. Açıkçası Başkan İbrahim Yazıcı beni devre arasında da istemişti. Denizlispor Başkanı kabul etmemişti. Ondan önce de Bursaspor`dan değişik dönemlerde 3-4 kez teklif almıştım. Aslında Bursaspor ile sürekli görüşüyordum. Son olarak İbrahim Yazıcı ve Osman Çelik ile yaptığım görüşmelerde anlaştık. Bursaspor`da daha önce oynamış ve şimdi ayrılmış durumda olan futbolcuların söyledikleri de Bursaspor`u seçmemde önemli bir etken oldu. Camia ve taraftarın çok iyi şeyler hak ettiğini söylediler. Kendime inanıyor ve güveniyorum. Taraftar da bize güvensin. Başkan İbrahim Yazıcı ve 2. Başkan Osman Çelik`le de çok iyi şeyler konuştuk. Kısmet bugüneymiş. İnşallah hep birlikte elele güzelliklere imza atacağız.

Çok başarılı 2 sezon geçirdin. Geçmişten ders aldığını söyleyebilir miyiz? Ne oldu da bu 2 sezon eskiye nazaran çok daha başarılı geçti?

Son 2 yılımın başarılı geçmesinin tek ve kesin bir nedeni var. O da evlenip çocuk sahibi olmam. Artık çok daha fazla sorumluluk sahibiyim. Niye futbol oynadığımı daha iyi biliyorum artık. Çocuğum ve eşim için. Onların geleceğini garanti altına almak zorundayım. Bu yüzden futbolum daha başarılı oldu. Oyunumda daha da olgunlaştım. Eşim ve çocuğumun geleceğini düşünüyorum. Tüm çabalarım onlar için.

Denizli`de taraftar ve camia baskısı çok fazla yok. Bursaspor ise bu konuda özel bir yerde. baskı ve ateşli taraftarlar senden çok şey bekliyor farkında mısın?
Beklentileri biliyorum ama hiçbir şeyi tek başıma yapamam. Genç futbolculara ağabeylik yapacağım ve onlara tecrübelerimi aktaracağım. Önemli olan takım ruhu içinde mücadele edebilmek. Ekip olarak çalışıp meyvelerini alacağız. Bursa`da potansiyel büyük. İlk 5-6`da yer almalıyız. Bunda benim katkım da olursa çok mutlu olacağım. Yönetim, Samet Hoca ve arkadaşlar… Hep birlikte bunu başaracağız. Güzel günler yaşayacağımızı düşünüyorum.

2+1 yıllık bir anlaşma yaptın. Kariyerine noktayı Bursa`da mı koyacaksın?


Şu an için öyle görünüyor. 3 yılı tamamlamaya çalışacağım. Hedefimi böyle belirledim. Geçmişte fazla kulüp değiştirdim ama artık değiştirmeyi düşünmüyorum. Artık olduğum yerde başarılı olmayı düşünüyorum.



Tecrübeli bir oyuncu olarak geçmişteki hatalarından çıkardığın dersler neler?

Hatalarımız oldu tabii, olmadı değil. Ama gençliğin verdiği heyecanla bu hataların hata olduğunun farkında olamıyorsun. Benim de gece hayatım vardı. Biraz abarttım, işin ucunu kaçırdım açıkçası. Ama evlenince kendimi topladım. Bir aile kurup, çocuğum da olduktan sonra hayatım daha da düzeldi. Ve devamında futbol hayatımda çok güzel günlerim oldu. 32 yaşından sonra Milli Takım`a çağırıldım.

Bu anlamda genç futbolculara ne söyleyebilirsin?

Futbol ömrü aslında çok uzun değil. Bu kısa sürede kazanabildiğimiz kadar çok kazanıp kesemizi doldurmak gerekiyor. Futbolcu ağabeylerimizin dediği gibi, futbol hayatımız bitince paraya daha çok ihtiyacımız olacak. 32 yaşındayım ve hâlâ kesemi daha çok doldurmak için uğraşıyorum. Bir de her genç futbolcuya bir an önce evlenmelerini tavsiye ederim. İnsan hayatında çocuk da çok önemli. Hayata bakışınız değişiyor.

Denizlispor`a dönüşün nasıl oldu peki?

Denizlispor zaten tanıdığım, oynadığım takımdı. Oradaki insanlarla iyi ilişkiler kurmuştum. Denizlispor`dan teklif gelince hemen kabul ettim. İlk geldiğimde belirli bir süre forma şansı bulamadım. Yedinci haftadan sonra oynamaya başladım. Bu sırada takımda teknik adam değişikliği oldu. Giray Bulak gitti, yerine Nurullah Sağlam geldi. Ben de takım kaptanı oldum. Hep söylerim, Denizlispor`da ortam her zaman çok güzeldir. Takımdaki tüm futbolcular, kişilik olarak da Denizlispor`un yapısına uygun insanlar. Buradan giden oyuncular da hep geri dönmeye çalışıyor zaten.

Sivasspor`un geçen sezonki zirve yarışını nasıl değerlendiriyorsun?

Bir Anadolu takımının şampiyon olmasını canı gönülden isterim. Ancak yakın zamanda Anadolu`dan şampiyon çıkacağına inanmıyorum. Gençlerbirliği çok yaklaşmıştı şampiyonluğa. Gaziantepspor da bir sezon zorladı ama olmadı. Anadolu ile dört kulüp arasında maddi güç ve taraftar sayısı bakımından büyük farklar var. Anadolu`ya baktığında gelirler kısıtlı. Çok büyük paralarla oynayan futbolcular da değiliz. Aradaki uçurum çok büyük.

Roberto Carlos`un, "Yusuf`un futbolunu çok beğeniyorum. Stili Zidane`a benziyor" şeklinde bir açıklaması var. Sen nasıl tanımlıyorsun kendi futbolunu?

Dünyaca ünlü bir futbolcudan böyle övgü almak güzel. Kendisiyle konuşma şansım olmadı ama Semih`le konuştum, teşekkür etmesini istedim, iletmiş kendisine. O da "Ben gerçekleri söyledim" demiş. Sağolsun, bir dünya yıldızından bunları duymak insanı mutlu ediyor. Kendi futboluma baktığımda, kaleye dikine oynamayı, çalım atmayı, gol atmaktan çok attırmayı, presi seven bir futbolcuyum. Bu bakış açısıyla oynamaya çalışıyorum. Belki kendimi bir golcü olarak düşünsem, bugünkü sayının çok daha üzerinde gol atabilirdim. Bir de ben serbest oynadığım zaman başarılı oluyorum. Fenerbahçe`de sağ bek oynadım, ön libero oynadım, sol bek oynadım. Ama hiç serbest şekilde forvet arkasında görev almadım. Denizlispor`da bu rahatlığı bulduğum için performansım da yükseldi.

Hangi oyuncuları beğeniyorsun? Kimleri örnek alıyorsun kendine?

Roberto Carlos`un da dediği gibi Zidane`ı çok beğenirdim. Onun gibi oynamak istiyorum. Türkiye`de Tanju ağabeyi çok beğenirdim. Hayalimde hep onun gibi olmak vardı. Beğendiğim oyuncular arasında Metin, Ali, Feyyaz ve Oğuz Çetin`i de saymalıyım. Hagi`yi de unutmamak lâzım. Türkiye`de çok güzel işler yaptı. Türk futbolcusunun oynama yaşını uzattı diyebiliriz.

Futbol adına eksik bulduğun yönlerin neler?

Tabii ki eksiklerim var. Geçmişte daha iyi çalışmış olsaydım daha iyi yerlere gelirdim. Mesela kafa toplarına çıkmam, çıkmayı da sevmem. Alışkanlık işte. Ama çalım atmayı çok seviyorum. Karşımdakini geçeyim, başka biri gelsin, yine geçeyim. Dakikalarca çalım atmak isterim. Top ayağımdayken herkesi geçebileceğimi düşünüyorum, bu yeteneğime güveniyorum. Eskiden çalışmayı seven bir futbolcu değildim. Ama şimdi yeterince çalıştığımı düşünüyorum. Haftada 5 defa antrenmana çıkıyorum ve son derece sıkı çalışıyorum. Biliyorum ki güçsüz kaldığımda çekilmez oluyorum. Bunun için hep güçlü olmaya çalışıyorum, idmanlarımı yapıyorum. 19 yaşında profesyonel hayata geçtim. Aslında daha erken başlamalıydım. Hiç altyapı eğitimi almadım diyebilirim. Türkiye`de genelde böyle oluyordu. Ama şimdi insanlar çocuklarını spor okullarına götürüyor. Bence bugünkü kuşak şanslı.

Sahada çok koşmadığın yönünde eleştiriler alıyorsun?

Çoğu insan fazla koşmadığımı, yeterince mücadele etmediğimi düşünür. İnsana bir lâf yakıştırıyorlar, o üzerinde asılı kalıyor. Ama gerçekten bakarlarsa çoğu maçta benim ne kadar koştuğumu, gerektiği yerde ne kadar mücadeleci olduğumu görebilirler. Benim kadar oyunun içinde olan futbolcu yoktur. Hep topla bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Topla oynamak daha yorucu bir durum. Aslında çok da koşuyorum. Hocam "Sen koşuyorsun, koşmadığını kim söylüyorsa yalan söylüyor" diyor. Maçlardan sonra CD`den izliyorum, 90. dakikada geriye doğru 60- 70 metre depar atıyorum. Koşmayan adamın 90. dakikada depar atma şansı yok. Ben koştuğuma inanıyorum.

Artık senin stilinde çok fazla oyuncu yetişmiyor. Bunu neye bağlıyorsun?

Türk futbolundan gözlemlediğim kadarıyla yıldız futbolcu sayısı azalıyor. Artık futbolda güce dayalı bir oyun sistemi hâkim. Teknik adamlar, koşan, mücadele eden orta saha oyuncularıyla oluşturuyor takımını. Yetenekleri ön plana çıkaran oyun sistemi yok artık. Tamamen sert, güce dayalı, koşmaya dayalı. Görsel güzellikler arka planda kaldı. Ama yine de aradan sıyrılan yetenekli futbolcular var.

Kimler var senin beğendiğin bu yıldız futbolcu tanımına uygun?

Fenerbahçe`de Alex var, bu gerçeği herkes görüyor, kabul ediyor. Galatasaray`da Lincoln, Beşiktaş`ta Delgado var. Bizim Semih (Şentürk) gerçekten büyük bir yetenek. Yıllarca arka planda kaldı, fırsat verilince neler yapabileceğini gösterdi. Mehmet Topuz gerçekten kaliteli bir oyuncu.

Geçen sezon oldukça fazla sarı kart gördün? Bunun nedeni nedir?

Geçtiğimiz sezona kadar aslında çok fazla kart gören bir oyuncu değildim. Bu sezon bir agresiflik başladı. Hakemlere çok fazla itiraz ediyorum. Maçtan sonra kendi kendime "Neden bu kadar itiraz ediyorum?" diye kızıyorum. Bu yaptığımı çok yanlış buluyorum. Biz nasıl oyun içinde hata yapıyorsak, hakemler de yapabilir. Onlara yardımcı olmamız gerekirken, maçın stresi içinde agresif davranıyoruz. Özellikle mağlup duruma düştüğümüzde, aklımızca ceza mı kesiyoruz ne? Buradan sizin aracılığınızla tüm hakem camiasından özür diliyorum. Son haftalarda kendimi tuttum. Bundan sonra hakemlerimize itiraz etmeyeceğim ve saygısız hareketlerden kaçınacağım. Bunun da bu sayede duyurulmasını isterim.

Milli Takım`a oldukça geç bir yaşta çağırıldın…

Benim de kendime göre hatalı yanlarım var. Milli Takım hocalarının da başka düşündükleri ve alternatifleri vardır. Ben geç gelen bir mutluluk yaşadım. Bu sezona iyi başladım ve Fatih Hoca da uygun gördü. Seve seve koştum Milli Takım`a. Yine seve seve koşmaya hazırım.

Norveç maçı bizim açımızdan çok önemliydi ve sen de kritik bir anda sahaya sürüldün. Neler yaşadın o maçta?

Hem büyük mutluluk yaşadım hem de büyük bir sorumluluk yüklenmişti omuzlarıma. İnanılmaz bir heyecan vardı oyuna girdiğimde. 67. dakikada öndeydik ve Fatih Hocam yanına çağırıp, "Topu tut, oyunu soğut, elinden gelenin en iyisini yap" dedi. Maçta ufak bir hata yaptım, az daha gol oluyordu. Yüreğim ağzıma geldi. İnanılmaz bir şok yaşadım. Şimdi bile düşününce tüylerim diken diken oluyor.

Kariyerin çok parlak. ancak hak ettiğin yerde olduğuna inanıyor musun? Euro 2008`de forma giyemedin. Takımda yer alman gerekmez miydi?

Tabii ki geriye dönüp baktığımda Milli Takım`da olmam gerektiğini düşünüyorum. Ancak şartlar bir türlü oluşmadı. Milli Takım kadrosu açıklandığında çok üzülmüştüm ama şu anda Bursaspor`da yeni bir sayfa açtım ve hedefim çok başarılı olmak. Bu konuda hayatımdan çok memnunum.

Futbolu bıraktığında teknik adam olmak istiyorsun. Bu konuda özel bir çalışman var mı?

Futbolcuyken, hocaların ne konuştuklarına ve neyi konuşmamaları gerektiğine dikkat ediyor, notlar alıyorum. Futbolcuların nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadıklarını gözlemliyorum. Yakın çalışma arkadaşlarım var. Ekip olarak çalışıyoruz. Futbolculuktan sonra güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum.

Unutamadığın maçlar hangileri?

Fenerbahçe`ye gittiğim ve şampiyon olduğumuz yıl, Samsunspor`la 1-1 berabere iken attığım golle maçı kazanmıştık. Unutamadığım anlarımdan biri o. Denizlispor`da Fenerbahçe`yi şampiyonluktan ettiğimiz maç da hiç unutulmaz. Özel yeri var bende. O maçta çıkıp iyi oynamamış olsaydım, kötü bir damga yiyecektim. Çıktım, namusumla işimi yaptım. Bu zamana kadar haram para yemedim. Şimdi göğsümü gere gere anlatabiliyorum o maçı.

Bursasporlu taraftarlara mesajın ne?
Bursa taraftarını anlatmaya gerek yok. Bursa`ya oynamaya geldiğimizde onları hayranlıkla izlerdik. Burada kim futbol oynamaz? Bu ortamdaki bir takımın çok daha başarılı olması gerektiğini konuşurduk arkadaşlarla. Tabiri caizse Bursa`da ölüyü dirilten bir seyirci var. Onların istediği başarıyı hep birlikte yakalayacağımızı düşünüyorum.

Yusuf Şimşek kimdir?

20 Temmuz 1975 Antalya-Elmalı doğumlu Yusuf Şimşek profesyonel futbol hayatına 1995-96 sezonunda Kemerspor`da başladı. Bir yıl sonra Denizlispor`a transfer olan başarılı futbolcu burada 3 sezon forma giydi. Ardından Fenerbahçe ile anlaşan Yuşuf Şimşek burada 2 sezon top koşturdu. Ardından kısa dönemler olmak üzere G.Antepspor, Ankaraspor ve Akçaabat Sebat maceraları yaşayan Yusuf son olarak tekrar Denizlispor`a döndü. 3 sezon Ege temsilcisini adeta tek başına sırtlayan Yusuf A Milli Takım`ın EURO 2008 elemelerinde oynadığı kritik Norveç ve Bosna Hersek maçlarının kadrosunda yer aldı.

arkadaşlar sizden bişi rica ediorum lütfen yer doldurmak için koyala yapıştır yazmayalım çünkü bu bir forum sitessi biz burda sadece duygularımızı aktaralım kopyala yapıştır yapmak bize bir yarar sağlamayacak

seda sen sevmeye bilirsin uzun yazıları ama daha detaylı bence daha güzel anlatıo

DETAY NEDİR DETAY BUDUR

NORMALİ: ÇOCUK ELMAYI ISIRDI VE GİTTİ

DETAYLISI: ÇOCUK ELMAYI 120 DERECELİK AÇIYLA AĞZINDAN AKAN 2 MM SALYAY İLE KRONOMETRE SAYIMINDA 13 SANİYE ARALIĞINDA YEDİ VE ELLERİNİ YEŞİLLE BEYAZ ARASI ÇİMENLİĞE DOKUNARAK İÇİNDE MAYHOŞLUK HİSSEDEREK SABİT SÜRATLE YÜRÜDÜ


ARKADAŞLAR ŞİMDİ NORMALİ DAHA KOLAY OZELLİKLE BOYLE Bİ KONU SOZGEREİYSE DETAYLISINA BAKARSAK CAN SIKICI BİSEYİNSANIN OKUYASI GELMİOO



okey

bi yazıyııı 2 cümledede bitirebilirsin ewet insanlar okurr ama çok bişi anlamazzz ama bi yazıyı22 cümledede bitirebiLİrsİnama bu yazının diğer yazıdan farkıaradaki cümle farkı deil daha detaylı oluşuuuu bu yüzden uzun yazı daha iyyiiii

kesinlikle katılmıyorum çünkü uzun yazıda kısa yazıda sonuçta aynı şeyi anlatabilir ve uzun yazı laf kalabalığından başka bişi deil

buse sen bu uzun yazıları okuomusun orda kültürde orhangazi fln dio onları hiç okudunmu bana cewap veriosun ama

hayır ordaki yazıları okumuorum çünkü sewdiim konular deil ama senin sewdiin konular olmasına rağmen okumuosun ama ben sewdi.im yazıları okuorummmm

ister yazarım ister yazmam

alp sana bişi mi dedik

Arkadaslar diğer forum sitelerine kıyaslarsak cok iyi gidiyoruz hemde bu kadar az uyeyle millet 450 uyeyle toplam 50 yazı yazıo yha. Harika bi grup olduqq:D